Gilligan’ın ahlak
gelişimine ilişkin görüşleri:
Carol Gilligan çalışmalarının büyük ölçüde
ahlak gelişimi konusunda yoğunlaştırmış olan bir psikologdur.
Kohlberg’in ahlaki düşüncenin belirgin özellikleri olarak adalet ve doğruluk üzerinde durmasına temelde karşı çıkmıştır. Gilligan , herkesin kendi içinde gelen uyarılara göre başkalarına karşı adil ve dürüst davranacağı görüşünü savunur.
Kohlberg’in ahlak gelişimi aşamalarının kesin ve evrensel olmadığını görüşünü öne sürmektedir.
Kohlberg ‘in çalışmaları , kadınları kapsamadığı halde kadınlarla ilgili genellemeler yaptığını dikkat çekmektedir.
Kohlberg’e gören kadınlar üçüncü aşamadan sonra erkeklerden daha düşük düzeyde bir aşamada bulunma eğilimi gösterirler . Gilligan kızların herhangi bir yetersizlik nedeniyle düşük düzeyde bulunmadıklarını ancak üçüncü aydan sonra toplumun beklentilerine ilişkin cinsiyet farklarının açık hale geldiği için bu durumun baş gösterdiğini savunmaktadır.
Gilligan’a göre ergen'in genç yetişkin olgunluğuna eriştiğinde hem kızlar hem de erkekler Kohlberg'in gelenek sonrası düzeyi olarak düşündüğü ahlak gelişiminin daha ötesinde olgun olarak görevlerini yerine getirebilecekleri kanısını taşımaktadır.
Gilligan’a göre ahlak gelişiminde önemli olan unsur Kohlberg'in belirttiği üzere bir sonraki gelişim düzeyine ulaşmak değildir ahlak sevgisini kazanmaktır önemli olan.
Gilligan’a göre okulların görevi çocuklara gençlere ahlak sevgisini kazandırmak , çünkü okulları bunu yapabildikleri ölçüde başarılı sayılmalıdırlar.
Kohlberg’in ahlaki düşüncenin belirgin özellikleri olarak adalet ve doğruluk üzerinde durmasına temelde karşı çıkmıştır. Gilligan , herkesin kendi içinde gelen uyarılara göre başkalarına karşı adil ve dürüst davranacağı görüşünü savunur.
Kohlberg’in ahlak gelişimi aşamalarının kesin ve evrensel olmadığını görüşünü öne sürmektedir.
Kohlberg ‘in çalışmaları , kadınları kapsamadığı halde kadınlarla ilgili genellemeler yaptığını dikkat çekmektedir.
Kohlberg’e gören kadınlar üçüncü aşamadan sonra erkeklerden daha düşük düzeyde bir aşamada bulunma eğilimi gösterirler . Gilligan kızların herhangi bir yetersizlik nedeniyle düşük düzeyde bulunmadıklarını ancak üçüncü aydan sonra toplumun beklentilerine ilişkin cinsiyet farklarının açık hale geldiği için bu durumun baş gösterdiğini savunmaktadır.
Gilligan’a göre ergen'in genç yetişkin olgunluğuna eriştiğinde hem kızlar hem de erkekler Kohlberg'in gelenek sonrası düzeyi olarak düşündüğü ahlak gelişiminin daha ötesinde olgun olarak görevlerini yerine getirebilecekleri kanısını taşımaktadır.
Gilligan’a göre ahlak gelişiminde önemli olan unsur Kohlberg'in belirttiği üzere bir sonraki gelişim düzeyine ulaşmak değildir ahlak sevgisini kazanmaktır önemli olan.
Gilligan’a göre okulların görevi çocuklara gençlere ahlak sevgisini kazandırmak , çünkü okulları bunu yapabildikleri ölçüde başarılı sayılmalıdırlar.
Sonraki yazım ahlak gelişimi ile eğitimin ilişkisi üzerine olacaktır.
Görüşmek üzere.
