19 Ağustos 2016 Cuma

II. Dönem Türk Dış Politikası 1930-1939 - Milletler Cemiyetine Giriş, Balkan Anatantı, Montrö Sözleşmesi, Kpss İnkılap Ders Notları

II. Dönem Türk Dış Politikası 1930-1939 

Bu dönemdeki dış politikasının amacı: 
Olası İkinci Dünya Savaşı'na karşı önlem almak 

Bu dönemdeki dış politikadaki gelişmeler ise şu şekilde sıralanabilir: 
Türkiye'nin Milletler Cemiyeti'ne üye olması 1932 
Balkan antantı'nın imzalanması 1934 
Montrö Boğazlar sözleşmesinin imzalanması 1936 
Sadabat paktının gelişmesi 1937 
Hatay'ın Türkiye'ye katılması 1939


Türkiye'nin Milletler Cemiyeti'ne üye olması: 
Hatırlayalım: millet Cemiyeti Birinci Dünya Savaşı'nın kazanan devletler tarafından savaştan hemen sonra uyuşmazlıkların barışçı yollardan çözmek , uluslararası işbirliğini geliştirmek , Böylece barış ve güvenliği koruyarak yeni savaşları önlemek amacıyla kurulmuş olan bir cemiyettir.
  • 1930 dan sonra milletler arası işbirliğinin önem kazanması Milletler Cemiyeti'ne ilgiyi artırmıştır.
  • 1932 temmuz'unda İspanya'nın teklifi ile Yunanistan'ın ise desteği sonucu Türkiye Milletler Cemiyeti'ne üye olmuştur 18 Temmuz 1932

Düşünelim: Türkiye'nin Milletler Cemiyeti'ne üye olması dünya barışına Katkı sağlamak istediğinin bir göstergesidir.


Balkan Antantı: Türkiye'nin Milletler Cemiyeti'ne girdikten sonra Balkan ulusları ile yakınlaşması ve 1933 ten sonra Almanya ve İtalya'nın silahlanarak dünya barışını tehdit etmeye başlaması, Türkiye, Yunanistan , Yugoslavya ve Romanya Devletleri arasında Balkan antantının imzalanmasına zemin hazırlayan durum olmuştur. Antant 9 Şubat 1934 tarihinde imzalandı.

Dikkat: Arnavut İtalya'nın baskısından dolayı Bulgaristan ise Makedonya ve Dobruca konusunda Yunanistan Yugoslavya ve Romanya ile anlaşmazlık içinde olduğu için antanta katılmamıştır.
düşünelim Balkan Antantı ile Türkiye Batı sınırlarını güvence altına almış ve Türkiye için Balkanlardan Barış dönemi başlamıştır.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi: Hatırlayalım: Londra Konferansı'nda imzalanan boğazlarla ilgili hükümler Türkiye'nin boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını sınırlandırmaktadır. Türkiye boğazlarla ilgili hükümleri güvenlik konusunda Milletler Cemiyeti'nin etkili olacağını ve Avrupa'da Silahsızlanmanın gerçekleşeceği umuduyla kabul etmişti.

  • 1933 ten sonra İtalya ve Almanya Rusya silahlanmaya başladı Milletler Cemiyeti barışı tehdit eden bu gelişmeleri önleyemedi bu gelişmeler Üzerine kendi güvenliğini garanti altına almak isteyen Türkiye 10 Nisan 1936 da boğazlar üzerindeki sınırlamaları kaldırmak amacıyla Lozan Antlaşması'nı imzalayan devletlere birer nota göndererek boğazlarla ilgili hükümlerin düzenlemesini istedi.
  • Türkiye'nin bu isteği ile ilgili devletler tarafından olumlu karşılandı ve İsviçre'nin Montrö şehrinde Montrö boğazlar sözleşmesi imzalandı. 20 Temmuz 1936

Montrö Boğazlar sözleşmesinin maddeleri:


  • Lozan Antlaşması'nda kurulan Boğazlar Komisyonu kaldırılacak ve bu yetkileri Türkiye Cumhuriyeti ile devredilecektir.
  • Lozan Antlaşması ile boğazların iki yanında askersiz duruma getirilen yerlerde Türkiye askeri bulundurabilecek ve tahkimat yapabilecektir.
  • Ticaret gemilerinin her iki yönde boğazlardan geçişi serbest olacaktır.
  • Savaş gemilerinin geçişi ise zaman ve ağırlık bakımından sınırlandırılacaktır.
  • Türkiye savaşa girer veya bir savaş tehlikesi ile karşılaşırsa Boğazlar istediği gibi açıp kapatabilecektir.

Montrö Boğazlar sözleşmesinin önemi: 
Türk devletinin egemenlik haklarını sınırlayıcı hükümler kaldırılmıştır.
Türkiye'nin doğu Akdeniz'de önemi artmıştır. 
Türkiye milletlerarası dengede önem kazanmıştır.
Türk Sovyet ilişkilerinde ayrılığın ilk adımı atılmıştır.


Sadabat Paktı: Sadabat Paktı İtalya'nın Ortadoğu ülkelerini hedef alan istila politikasına karşı Türkiye, İran, Irak ve Afganistan'da arasında oluşturulmuştur. 8 Temmuz 1937 

Dikkat: Türkiye ile arasında Hatay yüzünde gerginlik yaşayan Suriye Sadabat Paktı'na katılmamıştır . 

Düşünelim: Sadabat Paktı Türkiye doğu sınırlarını güvence altına alma imkanı tanımıştır.

Hatay'ın Türkiye'ye katılması:

Hatırlayalım:
Fransa ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasında imzalanan 1921 Ankara Anlaşması'nda Hatay'ın Fransa himayesinde özel bir yönetime sahip olması kararlaştırılmıştı.


1. İkinci Dünya Savaşı'nın yaklaşması üzerine Fransa 1936 yılında Suriyeyi boşaltma kararı aldı. Böylece Fransa hatayı Suriye'ye bırakmış oldu.


2. Sorunları barışçı yollarla çözümlemek isteyen Türkiye Milletler Cemiyeti'ne başvurarak , çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hatay'ın Türkiye'ye verilmesini istedi.


3. Hatay'da yapılan ilk halk oylamasında 2 Eylül 1938 de bağımsız Hatay Cumhuriyeti kuruldu.


4. Hatay'ın Cumhurbaşkanlığına ise Tayfur Sökmen seçildi.


5. 30 Haziran 1939 yılında Hatay Millet Meclisi tarafından yapılan oylama sonucunda Hatay Türkiye'ye katılma kararı aldı.

Bilgilendirelim: Hatay'ın bağımsız olmasında Sandler raporunun da olumlu etkisi olmuştur.

Dikkat:
Hatay'ın Türkiye'ye katılması ile günümüz Suriye sınırı çizilmiştir bu durum misak-ı Milli'ye uygun bir gelişmedir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder