öğrenme psikolojisi ders notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
öğrenme psikolojisi ders notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Şubat 2016 Çarşamba

Sosyal Öğrenme Kuramının Temel İlkeleri ve Temel Kavramları


Sosyal Öğrenmeci (bilişçi) Kuram:  Bireyler yanlızca kendi deneyimlerinden dolayı  değil başkalarının davranışlarını seyrederek de öğrenebilirler.
Bu öğrenme türüne model alma , gözlem yoluyla ya da taklit etme yoluyla öğrenme de denilmektedir.

Sosyal öğrenme kavramını ilk olarak Rotter tarafından kullanmı bir kavramdır.
Günümüzde ise sosyal öğrenme kuramı denildiğinde akla gelen ilk kişi Bandura'dır.
Bandura'nın ortaya koyduğu sosyal öğrenme kuramı bilişsel öğrenme kuramı ile analitik davranışçı kuramın birleştirilerek ortaya konulması ile oluşturulmuş olan orta bir yoldur.

Sosyal öğrenme kuramının temel ilkeleri
  • Sosyal öğrenme kuramı özellikle davranışçı Kuramdan ayıran üç temel ilkesi vardır.
  • Davranış öğrenilebilir fakat hemen gösterilmeye bilir.
  • Öğrenme her zaman bizzat model alan kişiye verilen pekiştirece bağlı değildir.
  • İnsan uyarıcıya tepki veren pasif ve basit bir organizma değildir.
  • Sosyal öğrenme kuramının öncüleri arasında Zimmerman ve Bandura’dır.

Sosyal öğrenme kuramının temel kavramları

1-) Pekiştirme : Bandırma'ya görev pekiştirmeyi bilgi verici ve güdüleyici nitelikte olmalıdır.
Birey belirli durumlarda nasıl davranması gerektiğini pekiştirme yoluyla öğrenmelidir.
Bandura’ya  göre üç tür pekiştirme vardır.
Bunlar: Dolaylı pekiştirme , doğrudan pekiştirme ve içsel pekiştirmedir.
A. Dolaylı pekiştirme: Modelin yapmış olduğu davranışlar sonucunda ödüllendirilmesi gözlemleyenin o davranışı taklit etmesini güçlendirmektedir ve gözlemcinin de bu davranışı tekrarlanma olasılığını arttırmaktadır.
Örneğin sınıftaki soruya doğru cevap vererek sözlü notu alan arkadaşını gözlemleyen Tuğçe'nin de derse çalışarak sorulara doğru cevap vermeye çalışması buna örnektir.

B. Doğrudan pekiştirme: Bireyin davranışı yapan modeli izlemesinin ve bu davranışı taklit etmesinin ve de davranış için doğrudan pekiştireç almasını içeren pekiştirme türüdür.
Yani bir iki bir iki kişiyi model aldıktan sonra onun ortaya koyduğu davranışı bizzat kendisi yapar ve hemen arkasında model aldığı davranış için pekiştireç alırsa bu doğrudan pekiştirme olur.

C.İçsel pekiştirme: Bireyin başkalarının tepkilerini aldırmadan kendi kişisel standartlarına ulaşmak için çaba harcamasıdır.
İçsel pekiştirme kendi amaçları belirleme kendi gelişimini gözleme ve amaçlarına ulaşmak için bireyin kendini güdülemesidir.
Bireyin kendine değer vermesini sağladığından kendi kendini pekiştirme dışsal pekiştirmeden daha önemli bir durumdur.

2-)Dolaylı Ceza:  Modelin istenmedik davranışı yaptığında ceza aldığını gözlemlenmesi gözlemleyenin o davranışı yapma eğilimini azaltır veya ortadan kaldırır.
Başka bir ifadeyle gözlemleyende ceza etkisi oluşturur.

Örneğin yazılıda kopya çekerken yakalanan ve ceza alan arkadaşını gören Mehmet'in yazılıda kopya çekme eğilimini girmemesi.

3-)Dolaylı Duygusallık: Bu kurama göre birçok duygu gözlem yoluyla kazanılır.
Birçok insan doğrudan kendileri bir zarar görmedikleri halde fareden , yılandan korkarlar.
Bu korkuların nedeni söz konusu korkulara sahip modellerin gözlenmesidir.
Modeller birtakım davranışları ile gözleyen kişiye birçok mesaj verir ve gözlemci dolaylı yaşantı kazanarak aynı korkulara sahip olur.
Örneğin evde fare gördüğü için bağırıp masanın üstüne çıkan annesini gören Ecem bu korkuya sahip olur ve fare gördüğü zaman o da korkup çığlık atacaktır.
Çünkü Ecem’e farenin korkulacak bir hayvan olduğu fikri yerleşmiştir.

Sosyal öğrenmeyi etkileyen faktörler : Sosyal öğrenmeyi etkileyen üç temel faktör vardır. Bunlar sırasıyla gözlemcinin özellikleri , modelin özellikleri , model alınan davranışın özellikleridir . Sosyal öğrenmeyi etkileyen faktörlerin en önemli olanları gözlemciye ve modele ait olanlardır.