Çocuk Gelişiminde Anne Baba Tutumları
Huzurlu ,mutlu, uyumlu ,sevginin paylaşıldığı
,i nsanların birbirine ,düşünce ve haklarına saygı
gösterdiği , kişilerin görüşlerini açıklamada herhangi bir baskıyla karşılaşmadığı sağlıklı aile
gösterdiği , kişilerin görüşlerini açıklamada herhangi bir baskıyla karşılaşmadığı sağlıklı aile
ortamlarında büyüyen çocuklar , gelecek yıllarda dengeli , başkalarının haklarına saygılı ve Özerk
birer kişilik olurlar. Sevgilerini belirtme konusunda herhangi bir problemle karşılaşmazlar.
Çocuklar hayatlarında ilk bilgilerini elbetteki ailelerinde alırlar. Neyin doğru , neyin yanlış olduğu
konusunda kendi tecrübeleri ve yaşam deneyimleri , gelişimsel düzeyleri onlara yol gösteren
seviyede olmadığı için anne babanın görüşlerini kılavuz olarak edinirler. Erkek çocuklar genellikle
babasının tuttuğu takımı tutar , onun yaptığı davranışları yapmaya çalışır.
Kız çocuğu ise model olarak anneyi alır. Annenin davranış ve tutumlarını gözlemler ona göre
davranır.
Çocuk özellikle okul öncesi dönemlerdeki davranışlarını ,öğrenmelerini, tecrübelerinin tamamını
aileden alır ve ailesini yansıtır. Aile de ; çocuğun kişiliğine ,davranışlarına , tutumlarına bakarak
ona göre engellemeler ve değerler geliştirir.
Bu şekilde anne baba tutumları ortaya çıkar. Bu tutmları 6 başlık altında inceleyebiliriz.
Şimdianne baba tutumlarının kısaca açıklayalım.
1.Otoriter ya da yetkeci anne baba tutumu: Bu tür ailelerde çocuğu anlamaya çalışmak söz
konusu değildir. Onu eleştirerek ,yargılayarak çocuğun istek ve ihtiyaçlarını dikkate almadan
emir ve yasaklar yoluyla zaman zaman da dayakla katı bir şekilde çocuğu disipline etmeye
çalışırlar.
Bu tür ailelerde genellikle tek yönlü bir iletişim söz konusudur. Çünkü Sadece emir ve yasaklar
mevcuttur. Bu ebeveynler çocuğa oldukça sert ve soğuk davranır. sık sık cezaya başvurulur.
Utandırma ,ayıplama ,aşağılama ve dalga geçme gibi metotlar eğitimde kullanılmaya çalışır.
Burada baskı altında tutulan çocuk ise kendi duygu ve düşüncelerini ifade etmekten çekinir ,
pasif ,ürkek ve korkak bir kişilik olur. Kendisini cezalandıran anne babasına karşı öfke nefret
duyabilir. Sık sık dayak yiyen çocukta özgüven gelişim sorunu meydana gelir. Düşük benlik
saygısı gösterir. Otoriter tutum ve çocuğun en önemli ihtiyacı olan koşulsuz Sevgi ihtiyacını
giderilememesi ne , belki de değişik şekillerde ömür boyu sürebilecek kişisel duygusal problemler
ortaya çıkmasına sebep olabilir.
konusu değildir. Onu eleştirerek ,yargılayarak çocuğun istek ve ihtiyaçlarını dikkate almadan
emir ve yasaklar yoluyla zaman zaman da dayakla katı bir şekilde çocuğu disipline etmeye
çalışırlar.
Bu tür ailelerde genellikle tek yönlü bir iletişim söz konusudur. Çünkü Sadece emir ve yasaklar
mevcuttur. Bu ebeveynler çocuğa oldukça sert ve soğuk davranır. sık sık cezaya başvurulur.
Utandırma ,ayıplama ,aşağılama ve dalga geçme gibi metotlar eğitimde kullanılmaya çalışır.
Burada baskı altında tutulan çocuk ise kendi duygu ve düşüncelerini ifade etmekten çekinir ,
pasif ,ürkek ve korkak bir kişilik olur. Kendisini cezalandıran anne babasına karşı öfke nefret
duyabilir. Sık sık dayak yiyen çocukta özgüven gelişim sorunu meydana gelir. Düşük benlik
saygısı gösterir. Otoriter tutum ve çocuğun en önemli ihtiyacı olan koşulsuz Sevgi ihtiyacını
giderilememesi ne , belki de değişik şekillerde ömür boyu sürebilecek kişisel duygusal problemler
ortaya çıkmasına sebep olabilir.
2. Aşırı koruyucu tutum: Bazı anne babalar, çocukları biraz büyüyüp kendi başlarına bir şeyler
yapabilecek duruma gelseler dahi sanki çocuğu etraflarındaki herşeyden korurcasına ,çocuğun
kendi başına bir şey yapmasına engel olmaktadırlar. Çocuğun henüz birçok şeyi yapabileceği
konusunda endişelerinden dolayı çocuğu sürekli koruma altına alır ve üzerine aşırı düşerler.
Çocuklarının ağlamasına dayanamazlar , yanlarında uzaklaşmasına asla izin vermez ve tahammül
edemezler. Bu tür aileler çocuklarını çok sık doktora götürürler ve evin dışında oynarken dahi
çocukları gizliden gözetim altında tutarlar. Balkondan yada pencereden sürekli onu gözlemlerler.
Çocuğun kendi başına yemek yemesine izin vermez, çocuğun yemeğini kendileri yedirir.
Çocuk , soyunurken yada giyinirken bu işi kendileri yaparlar çocuğun soyunup giyinmesini izin
vermezler.
Aslında bu ailelerin çocuklarına verdiği mesaj şudur "sen yapamazsın." Bu tür çocuklar gelecekte
paylaşmayı bilmeyen ,arkadaş edinemeyen ,yardımlaşma duygusu gelişmeyen birer birey olarak
karşımıza çıkarlar. Çocuk ileriki yaşlarda yapması gerekenler konusunda sorumluluk almak yerine
sürekli başkalarının yardımlarını bekler.
Bu çocuklar yetişkinlik çağına geldikleri zaman ise aileden uzaklaşma durumunda, okula gitmek
gibi ya da askerlik gibi durumlarda çok büyük sıkıntılar ve huzursuzluklar yaşayankişilerdir.
3. İzin verici gevşek aile tutumu: Bu otoriter ve aşırı koruyucu tutumun bazı açılardan tersi
bazı durumlarda ise onlar kadar olumsuz ve çocuğun kişisel gelişimi konusunda oldukça zarar
verici bir tutum türüdür. Çocuk dilediği gibi davranır. Ailenin kendi üzerindeki denetimine hiçbir
şekilde izin vermez.
İzin verici aile türünde ,çocuğa hiçbir şekilde sınır konmaz. Çocuğun yatma saati ,yapacağı
faaliyetleri , nasıl davranacağı konusunda aile hiçbir şekilde çocuğu kısıtlamaz. Aileler böyle
davranarak çocuklarının özgürlüklerini kısıtlamadıklarının ve onların bağımsızlıklarını teşvik
ettiklerinin düşünmektedirler. Oysa çocuklar hayatta sınırlar olduğunu ve sosyal gerçek hayatta
bazı kurallar olduğunu öğrenmek zorundadır. Aksi durumda çocuklar bencil ,şımarık sorumsuz
ve kendi başına , kendi istedikleri gibi davranan birer kişilik olarak gelişirler.
Bu tür ailelerde yetişen çocuklar rollerini hak ve sorumluluklarını öğrenememektedirler.
Bu çocuklar başkalarının haklarına saygı göstermeyen ve işbirliği davranışına yatkın olmayan
çocuk tipleridir ve arkadaşları arasında pek sevilmezler ortamlarda dışlanan kişilerdir.
4.Tutarsız anne baba tutumları: Bu tür tutumlar en sık görülen kusurlu anne baba tutumlarıdır.
Anne ve baba çocuğuna farklı şekillerde davranırlar. Birisinin hayır dediğini diğeri kolaylıkla evet
diyebilmektedir. Bazen de anne ve baba aynı davranışa değişik zamanlarda değişik tepkiler
verebilmektedirler. Ayrıca çocuk eğitimi konusunda anne ve baba değişik görüşler
paylaşmaktadırlar bir gün görmezlikten gelinen bir davranış , başka bir gün aynı şekildeki
davranış cezalandırılabilme ektedir.
Bu tür ortamlarda yetişen çocuklar anne ve babasının hangi davranışlara hangi tepkiyi
gösterebileceklerini hiçbir şekilde önceden bilemezler. Onun için anne ya da babalarının neşeli
ya da öfkeli olma durumlarına göre , yani anne babanın ruh durumlarına göre davranırlar.
5.Mükemmeliyetçi (yetkinci) tutum: bazı ailelerde anne babalar çocuklarının toplumda üst
seviyelere gelmelerini toplum içerisinde parmakla gösterilmeleri ne isterler.
Bu tür anne babalar , çocukluk dönemlerinde genellikle zor şartlarda büyümüş ve sonra da iyi
statü ve ekonomik seviyeye gelmiş, rekabetçi ,kıyaslayıcı bir çevrede bulunan anne babalardır.
Bazıları kendilerinin isteyip de kimi engeller yüzünden başaramadıkları şeyleri çocuklarının
başarması konusunda her şeyi yaparlar. Burada önemli olan çocuğun beklenti ya da isteğin değil,
anne ya da babanın beklentisi ve isteğidir.
Mükemmeliyetçi anne babalar çocuklarını kurstan kursa yollarlar. Bu tür ailelerde çocuklar
başlarını dersten kaldıramazlar. Çünkü mükemmel olmak zorundalar. Burada Önemli olan onların
beklenti istekleri değildir yukarıda söylediğimiz gibi ailenin beklentisi önemlidir.
Bu tür anne babaları memnun etmek oldukça zordur. Sık sık çocuklarını başka çocuklarla
karşılaştırırlar ve çocuklarına önerdikleri faaliyeti çocuk ilgi göstermediği durumlarda modelleri
çok bozulur. Çocukların neyi giyeceğini ,nerede dolaşacağını ,hatta kiminle arkadaşlık edeceğine
sürekli müdahale eder , çocuklarının arkadaşlarını kendileri seçmek isterler ve sürekli eleştirel
bir tavır içerisindedirler.
6.Demokratik anne baba tutumu: Bu tutum tarzı , anne baba tutumları arasındaki en sağlıklı
olan tutum şeklidir. Bu tutum çocuğa koşulsuz sevgi veren , çocuğun bağımsızlığını ve
bireyselliğini destekleyen, hoşgörülü ,onunla birlikte nitelikli zaman geçirebilen bir yaklaşım
türüdür. Bu yaklaşımda Dayağa ,baskıya ya da zorbalığa ,yargılamaya ve çocuğu küçük
düşürmeye asla yoktur. Bu tür evlerde kurallar belirlidir. Hangi kuralların niçin konulduğu iletişim
yoluyla çocuğa belirtilmiştir. Yani çocuk neyi niçin yapmadığının farkındadır.
Demokratik tür ailelerde en önemlisi de herkesin kurallara uyuyor olmasıdır. Yani kurallar sadece
çocuk için değildir. Herhangi bir karar alınırken çocuğun fikrine başvurulur. Çocuk ile sürekli
bir iletişim söz konusudur ve evin içinde bazı durumlarda çocuğa küçük sorumluluklar verilir
çocuğun yapmış olduğum her türlü olumlu davranış ve takdir edilir. Bu şekilde çocuğun
özgüveni demokratik yapısı ve olumlu kişiliği gelişir.
Sevgiyle kalın....
Denetim odağı ve cinsiyet rolü başlıklı konu sonraki yazımızda olacaktır.