gizil öğrenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gizil öğrenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Şubat 2016 Çarşamba

Bilişsel Ağırlıklı Davranışçı Kuramlar / Gestalt Kuramı



Bilişsel Ağırlıklı Davranışçı Kuramlar

İşaret - Gestalt Kuramı - Tolman

Tolman , kuramını ilk olarak amaçlı davranışçılık olarak daha sonra ise işaret gestalt ya da beklenti kuramı olarak adlandırmıştır.
Tolman öğrenme kuramı davranışçılık ile gstalt’ı  birleştiren bir Kuramdır.
Tolman davranışçılar gibi psikolojinin tamamıyla objektif bir bilim olmasının savunmuş içe bakış yöntemini reddetmiştir.
Davranışçılar gibi davranışların açıkça ölçülmesi gerektiğini savunmuştur. Ancak Tolman davranışların davranışın bilişsel yönüne çok az değer verdiğini düşünmüştür.

Ayrıca Tolman davranışların savunduğu gibi küçük davranış birimleri ile hareketlerle değil, bütüncü davranışlarla çalışmak gerektiğini savunmuştur.

Tolman’a göre davranış amaca yöneliktir ve davranış ulaşılacak amaç doğrultusunda çevre koşullarına göre değiştirilebilir uyum sağlanabilir bir özelliğe sahiptir.

Tolman’a göre öğrenme temel olarak çevreyi keşfetmek sürecidir.
Organizma araştırma yoluyla belli bazı olayların belirli başka olaylara yol açtığını ya da bir işaretin diğer bir işarete götürdüğünü keşfeder ve bunu kullanarak amacına ulaşır.
Bu öğrenme türüne uyarıcı tepki (u- )t öğrenme değil,  uyarıcı uyarıcı ( u- u) öğrenme denilmektedir.

Ödül Beklentisi: Organizma problem durumlarında amaca ulaşmak için çaba sarf eder.
Hangi yolu izler ise ile ulaşabileceğini belirlemeye çalışır.
Bana göre bir problem çözme durumunda amacı nerede olduğunu ve bu amaca ulaşmak için izleyeceğimiz en kısa yolu öğreniriz.
Ödül beklentisi doğrulanmadığı zaman öğrenmenin gerçekleşmesi güçtür.
Tolman organizmanın almayı beklediği pekiştireç değiştirilirse performansını düşeceğine inanmaktadır.  Yani öğrenmenin gerçekleşebilmesi için ödül beklentisinin yüksek ve canlı olması gerekir.

Yer Öğrenme: Canlı organizmalar fiziksel çevreleri ile ilgili olarak zihinlerinde bir harita oluştururlar.
Hangi nesnenin diğer nesnelerin neresinde olduğunu ve nereye nasıl gidilebileceğini gibi bütün bilgiler bu haritalarımız ne elde ederiz.
Bu haritalar herhangi bir çaba göstermeden kendiliğinden meydana gelen haritalardır.
Bu haritalara yer öğrenme ya da bilişsel harita adı verilmektedir.

Gizil ( örtük) Öğrenme:
İnsanlar algıdaki seçicilik dikkatin dağılması ve motivasyon eksikliği gibi nedenlerden dolayı birçok bilgiyi farkında olmadan öğrenmektedirler.
Belirli bir konuda öğrenme gerçekleştirilirken o konuyla doğrudan yada dolaylı olarak ilgili başka konularıda öğrenilebilmektedir.
Nereden hatırlandığı belli olmayan bilgiler genellikle bu tür öğrenme için gerçekleşmektedir.
Gizil öğrenme türü performansa dönüştürülemeyen bir öğrenme türüdür. Ve performansa dönüştürülünce ye kadar bellekte gizli tutulur.
Örneğin evden okula giderken etrafımızda hiç dikkat etmediğimiz halde biri aradığında bize bir şey sordu zaman hemen cevaplarız.

Kateksis: Kateksis belli türkü durumlarıyla belli nesneleri ilişkilendirme eğiliminin öğrenilmesine işaret eden bir durumdur.
Belli uyarıcılar belli dürtüleri doyurmakla ilişkilendirildiğinde ve türkü tekrar ortaya çıktığında organizma bu uyarıcı arama eğiliminde olur.
Örneğin Karadenizli biri acıktığımda açlığını hamsinin giderilmesi.  Yada İtalyan olan birinin açlığın makarna İnan gidermeye çalışması,  ya da Adanalı'nın
arayıp karnını kebaplar doyurma güdüsü gibi.
Organizma belli dürtü durumlarında belirli nesnelerden kaçınmayı öğrenmiş ise bu durum olumsuz kateksis olarak isimlendirilir.
Örneğin Müslümanların domuz etinden kaçınması gibi.

Eşdeğer İnançlar:
Alt amaç esas amaçla aynı etkiye sahip olduğunda alt amaç eşdeğer inanç oluşturmaktadır.
Tolman öğrenme türünün fizyolojik dürtülerden çok sosyal dürtülerin doyurulması ile ilgili olduğunu düşünmektedir.
Örneğin yüksek not alma algısı Öğrencinin bir müddet sevgi ve kabul edilme ihtiyacını tatmin edecektir Hatta arkadaşlarına aldığı notlar dansöz etmese bile öğrenci için hava almak sevilme ve kabul edilmeye eşdeğer bir durumdur.