I.Dünya Savaşı sonrası Barış'ı korumak
için kurulan bölgesel örgütler
Küçük Antant: Çekoslovakya, Yugoslavya, Romanya katılmıştır.
Bulgaristan ve Macaristan'a karşı oluşturulmuştur.
Rapolla
Antlaşması: Almanya, Sovyet Rusya katılmıştır. Bu antlaşma Versay
Antlaşması'na bir tepkidir.
Türk Sovyet dostluk saldırmazlık Paktı: Türkiye ve Sovyet Rusya katılmıştır.
Musul sorununun bu tarihte Milletler cemiyetinde çözümlenmemiş olması Türk
Sovyet yakınlaşmasında etkili olmuştur.
Briand - Kellog Paktı: ABD, Fransa, İngiltere , Almanya, Polonya, İtalya , Belçika, Çekoslavakya, Japonya katılmıştır. Türkiye ise 1929 da bu parkta katılmıştır.
Briand - Kellog Paktı: ABD, Fransa, İngiltere , Almanya, Polonya, İtalya , Belçika, Çekoslavakya, Japonya katılmıştır. Türkiye ise 1929 da bu parkta katılmıştır.
Locarno Paktı: ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Polonya,
Çekoslovakya, Japonya , İtalya katılmıştır. Türkiye katılmamıştır.
Balkan Antantı: Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya, Romanya katılmış.
Bulgaristan ve Arnavutluk katılmamıştır.
Sadabat Paktı: Türkiye, İran, Irak, Afganistan katılmıştır. Suriye
katılmamıştır.
Wilson İlkeleri 8 Ocak 1918
Wilson İlkeleri 8 Ocak 1918
ABD Başkanı
Wilson İtilaf devletlerine kabul ettirdiği fikirler olup, kabul edilmesi
şartıyla ABD'nin savaşa girebileceği belirtilmiştir.
1. Devletler arasında gizli antlaşmalar yapılmayacak, ittifaklar oluşturulamayacak, devletler arası ilişkilerde açıklık politikası izlenecektir.
2. Yenen devletler yenilen devletlerden toprak ve savaş tazminatı almayacaktır.
3. Devletler savunma gereksinimleri oranında silahlanacaklardır.
4. Devletler arasındaki sorunlar barış yoluyla çözümlenecek ve bu amaçla Milletler Cemiyeti kurulacaktır.
1. Devletler arasında gizli antlaşmalar yapılmayacak, ittifaklar oluşturulamayacak, devletler arası ilişkilerde açıklık politikası izlenecektir.
2. Yenen devletler yenilen devletlerden toprak ve savaş tazminatı almayacaktır.
3. Devletler savunma gereksinimleri oranında silahlanacaklardır.
4. Devletler arasındaki sorunlar barış yoluyla çözümlenecek ve bu amaçla Milletler Cemiyeti kurulacaktır.
5.her Ulus
kendi geleceğini belirleme hakkına sahip olacaktır.
6. Boğazlar
bütün devletlere açık tutulacak ve bu durum Uluslararası bir garanti altına
alınacaktır.
7.Osmanlı İmparatorluğu'nun Türk olan bölgelerine egemenlik hakkı verilecek Osmanlı yönetiminde yaşayan diğer uluslara çoğunlukla oldukları bölgelerde kendi geleceklerini belirleme hakkı tanınacaktır.
8.Belçika egemenlik haklarına dokunulmaksızın boşaltılıp yeniden kurulacaktır.
7.Osmanlı İmparatorluğu'nun Türk olan bölgelerine egemenlik hakkı verilecek Osmanlı yönetiminde yaşayan diğer uluslara çoğunlukla oldukları bölgelerde kendi geleceklerini belirleme hakkı tanınacaktır.
8.Belçika egemenlik haklarına dokunulmaksızın boşaltılıp yeniden kurulacaktır.
9. İşgal
edilen Fransız topraklarının boşaltılıp Almanya'nın 1871 yılında alsas-loren
almakla Yaptığı hatanın düzeltilmesi bu toprakların tekrar Fransa'ya geri
verilmesi ve barışın garanti altına alınması sağlanacaktır.
Wilson İlkelerinin Önemi
Wilson İlkelerinin Önemi
1. İtilaf
Devletleri çıkarlarına ters olan bu maddeleri ABD'nin desteğini alabilmek için
kabul etmiş gibi göründüler.
2.Wilson ilkeleri ile uzun süreli bir Barış
ortamının kurulması amaçlanmıştır.
3. Wilson
İlkeleri yenileceğini gören devletlerin savaştan çekilmelerinde ve dolayısıyla
savaşın süresinin kısalmasının da etkili olmuştur.
4.Wilson İlkeleri'nin etkisiyle Ermeniler ,Rumlar , Araplar kendi Devletlerini kurmak amacıyla harekete geçtiler.
4.Wilson İlkeleri'nin etkisiyle Ermeniler ,Rumlar , Araplar kendi Devletlerini kurmak amacıyla harekete geçtiler.
5.Wilson
İlkeleri Fransa, İngiltere ve İtalya’nın gizli anlaşmaların da darbe vurmuştur.
Dikkat: İtilaf Devletleri sömürgeci politikalarıyla çalışmasına rağmen ABD'nin desteğini sağlamak için bu hükümleri onaylamak zorunda kaldılar. Ancak Paris Barış Konferansı'nda gündeme geçirdikleri manda ve himaye formülüyle Emperyalist politikalarına devam etmişlerdir.
Dikkat: İtilaf Devletleri sömürgeci politikalarıyla çalışmasına rağmen ABD'nin desteğini sağlamak için bu hükümleri onaylamak zorunda kaldılar. Ancak Paris Barış Konferansı'nda gündeme geçirdikleri manda ve himaye formülüyle Emperyalist politikalarına devam etmişlerdir.