gelişim psikolojisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gelişim psikolojisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Şubat 2016 Pazartesi

Kişilik Gelişimi ve Kişiliğin Unsurları Nelerdir ?



Kişilik Gelişimi :
Kişilik kişinin diğer kişilerden ayırt edilmesine yarayan tutarlı olarak ortaya konan , kişiye özgü özellikleri tamamıdır.  Başka bir ifade ile kişilik bireyin iç ve dış çevresi ile kurduğu diğer bireylerden ayırt edici tutarlı ve yapılaşmış bir ilişki biçimidir.

Çevremizde bulunan bazı kişileri tanımak istediğimiz zaman onları bütün yönleriyle ele alıp tanıyabilmek çok zor , neredeyse imkansızdır.  Ancak o kişilerin belirgin bazı özellikleri vardır. Onun hakkında iyimser , kötümser , güvenilebilir ya da güvenilmez , girişken  , korkak , çekingen gibi yargılar geliştirebiliriz bireyler hakkında.

Kişilik iki yönlüdür.  Bir yönü doğuştan gelir , bir yönü ise bireyin içinde yaşadığı sosyal çevre tarafından oluşturulmaktadır.
Kişiliğin bireyin gelişiminde etkili olan kısmını doğuştan gelen özellikleridir. Genlerle anne babasından çocuklara geçen özellikler , çevresel faktörler ise doğumdan ölüme kadar kişinin anne babası çevresi ve diğer bireylerle olan ilişkileri yaşam boyu deneyimlerinin
tamamıdır.

Kişiliğin unsurları nelerdir? Huy (yani Mizaç) , karakter , tutum , yetenek ve ilgi

Huy ( Mizaç) : Kişiliğin biyolojik ve fizyolojik alt yapısı olarak kabul edilen mizaç doğuştan biyolojik temele dayanır. Tüm davranış örüntüleri olarak tanımlayabileceğimiz bir yöndür .Mesela : soğukkanlılık ,heyecanlılık ,  sakinlik gibi özellikler mizacı ifade eder.

Karakter: Karakter kişinin davranışları iyi ya da kötü olarak değerlendirilmesi ve yorumlanması gibi kişilik özellikleri karakter adını alır.
Başka bir söylemle karakter kişiliğin ahlaki kısmını meydana getirir. İyi huylu ,  güzel ahlaklı , açık elli denildiği zaman toplumsal çevrenin birey davranışlarına yüklemiş olduğu değerler anlamının bütününü ele almış oluruz. Karakter bireyin eylem ve görüşlerindeki tutarlılığını , kararlılığını , tutum ve davranışları arasındaki uyumu anlatan bir terim ve kavram olarak ele alınabilmektedir.

Tutum:  Genel olarak bireyle ilişki bireyin psikolojik bir obje ile ilgili düşünce duygu ve davranışlarını düzenli bir şekilde meydana getiren eğilim , yönelim olarak tanımlayabileceğimiz bir kavramdır.

Yetenek:  En açık anlamıyla yetenek kavramı bireyin doğuştan beraberinde getirmiş olduğu özelliklerin tamamını kapsar.

İlgi: Bireyin bir uğraşı olarak kabul etmiş olduğu çabasını ve zamanını vermekten hoşlandığı zevk aldığı alan etkinlikler veya uğraşıların tamamına  karşı duymuş olduğu hoşnutluk ya da sevgi olarak tanımlanabilir.

Bilgiyle kalın

Freud'un Kişilik Gelişim Kuramı , Bölümleri ve Özellikleri



Freud'un Kişilik Gelişim Kuramı 

Topografik kişilik kuramı : Bireyin zihinsel etkinlikleri ile ilişkili olan insan davranışlarının bilinçten daha üstün bilinçdışı materyallerle ilişkili olduğunu vurgulayan  kuramdır.

Freud bireyin çeşitli zihinsel etkinliklerinin bilince uzaklıklarını saptamayı amaçlamış ve bilişsel içeriklerin belirli bir iş bölgelerinde meydana geldiğini ileri sürmüştür . Bu bağlamda 3 biliş bölgesi tanımlamıştır.

Bunlar bilinç - bilinç öncesi ve bilinçdışı olarak ayrılmıştır.
Bilinç:  Freud'a göre birinin , herhangi bir anda farkında olduğu yaşantıların mevcut olduğu bilinç alanıdır.

Bilinç öncesi: Bireyin ancak dikkatini zorladığı zaman hatırlayabildiği yaşantılarının toplandığı bilinç alanıdır.

Bilinçdışı: Bireyin farkında olmadığı dikkatini zorlasa bile hiçbir zaman hatırlayamayacağı , bilince çıkaramadığı olayların barındığı , toplandığı bölge olarak adlandırılmıştır.
Freud'a göre bilinçdışında depolanan şeyler, hipnoz ,serbest çağrışım , rüyalar , fanteziler , alkol ya da uyuşturucu madde kullanımının ve dil sürçmeleri ile açığa çıkar kendini gösterirler.

Yapısal Kişilik Kuramı : Sigmund Freud kimi hastalarında göz lemiş olduğu bazı davranış özelliklerinin nedenlerini açıklamada  topografik kuramını yeterli olmadığını fark ederek kişiliğin örgütlenmesini araştırmaya yönelerek yeni bir kişilik modeli ortaya koymaya çalışmıştır.

Freud'un yapısal kişilik kuramında id ,  EGO ve süperego olarak üçe ayrılır.  Bu üç sistem sürekli bir etkileşim içerisinde olarak bireyin davranışlarını yönlendiren etkileyen yapılardır.

Şimdi bu üç yapının teker teker özelliklerini sıralayalım.
İd. İd kişiliğin en ilkel yönünü ortaya koyan kısımdır.  Hemen şimdi istiyorum egemendir.
İd yönü yüksek olan bireyler haz ilkesine göre hareket eder.
Gerçek dışı ve mantık dışı istek ve arzularla bireyin içsel dürtülerinin her ne pahasına olursa olsun derhal duyurulmasının isteyen bölümdür.

Bebeklik döneminin başlangıcında çocukların kişilik yapılarını tamamıyla id yönetmekte ve yönlendirmektedir.

İd hiçbir zaman gerçeklik ilkesini göz önüne alarak hareket etmez.
Ruhsal enerji kaynağıdır.
İd genellikle libido yani cinsel gücün yoğun olduğu bir kısımdır. Diğer iki sistemin çalışması için gerekli olan gücü de id sağlar.
Ego. Kişilik yapısının gerçeklik ilkesine göre hareket eden mantıklı kısmıdır.
Kısmen bilinçli olan bölümü ifade eder.
EGO kişiliğin idare Meclisi gibi davranır.
EGO kısmı bireyin akılcı ve pratik olan yönüdür.
Temel işlevi uyum sağlamaktadır.
Bireyin ihtiyaçlarının uygun bir şekilde nasıl karşılanacağını tayin eder.
Akıl yürütme problem çözme ve karar verme gibi üst düzeydeki zihinsel işlevleri yerine getiren kısım egodur.
EGO idin istekleri ile süperegonun isteklerinin çatıştığı noktada arada bir denge unsuru olarak ortaya çıkar.

Süperego: süperego kişiliğin ahlaki yönünü temsil eder ve vicdan anlamında kullanılan bir kelimedir.
Çocuğun anne babalarından özümsemiş olduğu toplumsal kurallarla gelenekleri görenekleri ve ahlaki kurallarına göre şekillerinin kısımdır.

Toplumun inandığı doğru ve yanlış kavramlarının kaynağını oluşturan bölüm süperegodur.

Süperego hiçbir zaman gerçeklik ilkesine göre hareket etmez yani mantıksal değil , duygusal yöndür.

Süperegonun almış olduğu Bütün kararlar toplumsal ye veya ahlaksal ilkelerden yola çıkarak ele alır ve değerlendirir.

Bireylerdeki sağlıklı kişiliklerin gelişebilmesi için kişiliğin bu üç boyutu arasındaki ilişkide denetimin egonun elinde olması gerekmektedir.

Kişilik gelişiminde bu iki sistemde yani id ve süperego herhangi bir yönün  baskın olması halinde kişilerin düşünsel , duygusal ve davranışsal eylemlerinin de hakikatten oldukça uzak olması manasına gelecektir.

Görüldüğü gibi freud'a göre sağlıklı bir kişiliğin gelişebilmesi için bu 3 bölümün yani İd , ego ve süperego nun olabildiğince uzlaşması ve kişiliği dengede tutması gerekmektedir.

Psikoseksüel Gelişim Kuramı Özellikleri ve Dönemleri S. Freud



                                         Psikoseksüel Gelişim Kuramı 

Freud İnsanların kişilik gelişiminde daha çok doğumu izleyen ilk 6 yaş içindeki yaş döneminin üzerinde durarak bu dönemin bırakacağı izlerin bireyin daha sonraki yıllarındaki kişilik yapısını belirlediğini savunur.

-Freud kişilik gelişimini birbirini izleyen 5 psikoseksüel gelişim döneminde incelemiştir. Bunlar sırası ile Oral - anal –fallik - gizil ve genital dönemlerdir.

-Freud'un psikoseksüel gelişim dönemlerinin ilk 3 ünde 0 - 6 yaşlar kişilik gelişiminin büyük bir kısmını tamamlamaktadır.

-Herhangi bir gelişim döneminde çocuğun temel gereksinimlerini gerektiği gibi duyulmamasının İnsan kişiliğinde bazı gelişim kusurlarına neden olabileceğini belirtmiştir.

-Freud çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada aşırıya kaçma anında kişilik yapısını olumsuz bir biçimde etkilediğini belirtmiştir.

Psikoseksüel gelişim dönemleri

Oral Dönem 0 - 1 Yaş: Bu dönemde çocuğun kendisinin dışındaki dünyayı fark etmesi , kendini ortaya koyma biçimi ve gereksinimlerini karşılama yolu ağız ve ağız çevresidir.

-Çocuğun ağız yolu ile gerçekleştirdiği emme , çiğneme , ısırma faaliyetleri onun için en önemli mutluluk ve zevklerdir.

-Açlık susuzluk duyularıyla anne memesini sağladığı hoşlanma duygusu yine Az bölgesinde algılanan başlıca duygulardır.

-Bebeklik dönemindeki çocuğun bu gerilimlerini azaltan davranışların kısıtlanması veya tam tersi bunların aşırı bir şekilde karşılanması çocuğun oral dönemindeki temel ihtiyaçlarının gerektiği gibi doyurulmaması manasındadır.

-Freud'a göre bebek ile anne arasında güçlü bir bağ kurulursa , çocuk bağımsız bir kişilik geliştirebilir.

-Tam tersine  anne ya da anne yerine geçen kişinin çocuğu memeden erken kesmesi veya aksine çok uzun bir zaman emzirilmeye devam etmesi çocuğun o döneme bağımlı olmasına sebep olur.

-Eğer biri bu dönemin sağlıklı atlatamaz sa yetişkinlik yıllarında sigara içme alkol kullanma aşırı sakız çiğnemek yemek yeme aşırı bağımlılık tırnak yeme ve edilgenlik özellikleri gösterebilir.

Anal dönem 1- 3 Yaş:  Bu dönem idrar ve dışkı çıkarma ile ilgilidir.

-Çocuk bu dönemde kendini ve çevreyi kontrol etmeyi öğrenir.

-Anal dönemde tuvalet eğitimi sırasında ortaya çıkan çatışmalar sonucu çocuk bir yandan bağımlılık duyguları öte yandan ayrılma bireyselleşme ve bağımsızlaşma isteklerini içeren karşı duyguları birlikte yaşar.

-Çocuğa katı bir tuvalet eğitimi verilirse çocukta yetişkinlik yıllarında aşırı düzensizlik katı görüşlülük inatçılık dik kafalılık ve cimrilik gibi olumsuz kişilik özellikleri gelişir.

-Tutarlı bir tuvalet eğitimi verildiğinde ise özerklik bağımsızlık-girişimcilik-kararlılık ve işbirliği yapabilme özellikleri kazandırılır.

Fallik Dönem 3 - 6 Yaş: Çocuklar bu dönemde genital bölgelerinden  zevk aldıklarını fark ettikleri dönemdir.


-Karşı cins ebeveyne açık olarak daha fazla Sevgi gösterisinde bulunurlar.

-Ana- baba ya da onların yerine geçen yetişkinler çocuklara sıcak ve sevgi dolu bir şekilde davranmalıdırlar.
-Çünkü çocuklar bu dönemde yetişkinlerin model alarak cinsiyet rollerini kazanmaya başlarlar.

-Çocuklar algılayabildikleri yetişkinlerin değer sistemlerini içselleştirirler.

-Bu dönemde oedipus ve Elektra karmaşası yaşanır. Oedipus karmaşası: erkek çocuğun bir şekilde annesine karşı bir cinsel yakınlık beslemesi bunu kabul edilemez bir durum olması nedeniyle de babası tarafından cezalandırılacağı kaygısını yaşamasıdır.
Elektra karmaşası : kız çocuğunun babaya karşı bir cinsel yakınlık beslemesidir.

-Gerek oidipus gerekse elektrik karmaşaların en başarılı bir biçimde çözümlenebilmesi için aynı cinsten ebeveyni ile özdeşim kurarak onun cinsel rolünü içselleştirmesi gerekir.

-Çocuk bu dönemde ahlaki standartları kazanmaya da başlar.

-Bu dönemde yaşanan karmaşalarının çözümlenebilmesi çocuğun cinsellik eylemlerine karşı katı ve baskıcı bir tutumla yaklaşılması , muhtemelen çocuğun cinsellik yönelimlerini bastırılmasıyla sonuçlanacak ve yetişkinlik yıllarında da yaşanabilecek yoğun suçluluk duygularına neden olacaktır.

-Bu dönemde saplanma belirtileri arasında , yetişkin olduğunu anne babadan kopmama , arkadaş seçememe , anne babadan ayrılmak gerekince aşırı suçluluk duyma , aşırı çekingenlik , kibirlilik  ,pervasızlık , suçlanma eğilimi gibi özellikler sayılabilir.

Gizil Latent Dönem 6 - 12 Yaş: Bu dönemde çocuk cinsiyetle ilgili konuları konuşmaktan hoşlanmaz.

-Çocuk bu dönemde daha çok oyun oynar.

-Bu dönemde anne babası dışında öğretmenleri ve diğer yetişkinlerle de özdeşim kurmaya başlarlar.

-Sevgi gösterilerini arkadaşlarına yöneltirler.

-Oyunlarını daha çok kendi hemcinsleriyle oynarlar.

-Çocuğun bu dönemde başarılı girişimcileri onda özerklik duygularını geliştirecektir.

Genital Dönem 12 Yaş ve Üstü: Hızlı fiziksel gelişme ve bunu Erime ile içsel cinsel dürtüler artar.

-Ergen ebeveyn ile ilişkilerini düzenlemek çatışmalarını çözümlemek ihtiyacındadır.

-Ergenin cinsel ilgi odağı artık kendisi ve ailesi dışındaki bir diğer kişi olmuştur.

-Bu dönemde aileye ilişkili çözümlenmemiş olan eski karmaşaların tekrar ortaya çıkması olanaklıdır.
-Bu dönemde öğretmenleri Ergen'in ilgi ve ihtiyaçlarını gelişim özelliklerini tanıyıp ona Anlayışlı ve saygılı davranarak problemlerini çözmede yardımcı olabilirler inanç Bilgin atıcı 2004 Erden Akman 2004 Seymenoğlu 2004 Selçuk 2000 Yeşilyaprak 2002

Freud'un Kuramına Dair Bazı Kavramların Açıklanması

Engellenme: Elde etmek istediğimiz bir nesneye ulaşmak istediğimiz belirli bir amaca varmamız veya bir gereksinim izin giderilmesi önlendiği zaman ortaya çıkan olumsuz duyguya engellenme adı verilir engellenme de kızgınlık ve saldırganlık duyguları ağır basar engellenme durumunda bireyler değişik tepkilerde bulunurlar bazı kimseler saldırgan olurken kimileri ise içlerine kapanabilir bazıları kendilerini karamsarlığa bırakır bazılarıysa Ben ne yaparsam yapayım artık bu yolun gidişi değişmez anlayışıyla hiçbir şeye önem vermeyen kişiler haline gelirler engelleme durumu sonrası ise Bireyde hayal kırıklığı denen duyguyu ortaya çıkar.

Çatışma:

Birbirleriyle uyuşmayan iki veya daha fazla gücünün aynı anda ortaya çıkması ve bireyi etkilemesidir.

Örneğin Küçük bir çocuğun hem arkadaşlarıyla sokakta oynamak istemesi hem de televizyondaki çizgi filmi izlemek istemesi çatışmayı örneklendirir.

Farklı türlerden Üçtür çatışma mevcuttur. Bunlar:

1-) Yaklaşma- Yaklaşma:
Çatışması aynı anda ortaya çıkan ve biri tarafından istenen iki durumu ifade eder.  Birey her ikisine de aynı mesafededir ve arada bir çatışma yaşamaktadır.

Örneğin: Bir öğrencinin hem hukuk fakültesi okumayı hem de öğretmenlik okumayı çok istemesi.

2-) Kaçınma- Kaçınma: Çatışması aynı anda ortaya çıkan ve istenmeyen için durumu ifade eden çatışma türüdür.

Örneğin bir öğrencinin hem annesine yardım etmek istememesi hem de ders çalışmayı istememesi ancak ikisinden birini tercih etmek durumunda olması durumudur.

3-) Yaklaşma -Kaçınma Çatışması: Bu çatışma türünde istenen ve istenmeyen iki durumun aynı anda ortaya çıkmasıdır.

Örneğin Ecem'in matematik öğretmenini çok sevmesi ancak okula gitmek istememesi yaklaşma kaçınma çatışmasını örneklendirir.

30 Ocak 2016 Cumartesi

Gelişim Psikolojisi Kpss hazırlık Testi ve Cevapları



                                      Gelişim psikolojisi Test - 1
1.Gelişi boyunca aynı sırayı izleyen bir süreçte geçirse bile farklı kalıtsal özellikler ve çevresel koşullar nedeniyle hiç kimse diğerini tam olarak benzemez.

Aşağıdaki ifadelerden hangisi Yukarıdaki açıklamayı destekler niteliktedir?

A) Gelişim genelden özele doğrudur 
B) Gelişimde bireysel farklılıklar vardır 
C) Gelişim nöbetleşedir
D)Gelişim süreklidir 
E) Gelişim belli aşamalarda gerçekleşir

2. Okuma yazmayı yetişkinlik döneminde öğrenenler ne kadar çaba gösterirlerse göstersinler Okuma yazmayı çocukluk yıllarında öğrenenler kadar iyi performans gösteremezler.
Bu durum aşağıdaki gelişimle ilgili faktörlerden hangisinin önemini vurgulamaktadır?
A)Kalıtım    B) Olgunlaşma  C) Kritik dönem 
D) Öğrenme  E)Yetenek
 
3.İlköğretim birinci sınıf öğrencisi olan Ege'nin arkadaşlarının bir çoğu okuma yazmayı başarmış olmasına rağmen Ege henüz okuma yazmada güçlük yaşamaktadır.
Öğretmeni Ege'ye diğer arkadaşlarını örnek göstermekte anne babası ise onu ablasıyla karşılaştırmaktadır.

Budrum'da Ege erikson'un psikososyal gelişim kuramına göre hangi gelişim problemini yaşamaktadır?
A) Yalıtılmışlık  B) Güvensizlik  C) Rol kargaşası   
D) Aşağılık duygusu  E) Kuşku ve utanç
 
4. Bir annenin çocuğunun kendi kendine yemek yeme giyinme giysisini seçme gibi davranışlarının desteklenmesi aşağıdaki gelişim krizlerinden hangisinin aşılmasına katkıda bulunur?

A) Bağımsızlığa karşı utanma ve şüphe   B) Başarmaya karşı aşağılık duygusu  
C) Girişimciliğe karşı suçluluk duyma     D) Kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası 
E) Güvene karşı güvensizlik
 
5. Aşağıda verilmiş olan gelişimle ilgili ifadelerden hangisi doğru değildir?

A) Gelişimde kritik dönemler vardır     B) Gelişim bir bütündür tüm alanlar birbiri ile ilişkilidir
C) Bazı dönemlerde bazı gelişim alanlarında gerilimi olabilir D) Gelişim belli aşamalarda gerçekleşir 
E) Gelişim merkezden uçlara doğrudur.
 
6. Anne ve babası tarafından sorduğu sorular ve yaptıkları nedeniyle sürekli eleştirilen çocuk kendi davranışlarını hatalı bulabilir ve kendi kabuğuna çekilebilir.

Bu durum erikson'un psikososyal gelişim dönemlerinden hangisi ile açıklanabilir?

A) Temel güvene karşı temel güvensizlik    B) Girişimciliğe karşı suçluluk duygusu 
C) Özerkliğe karşı kuşku ve utanç            D) Kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası 
E) Çalışma ve başarılı olmaya karşı aşağılık duygusu
 
7. Okul çağına gelmiş olan bu senin okula yönelik olumsuz duyguları mevcuttur ve okula gitmeyi bir türlü istememektedir.
Bu durum aşağıda yer alan kavramlardan hangisi ile açıklanabilir?
A) Olgunlaşma   B) Hazırbulunuşluk     C) Büyüme 
D) Kritik dönem   E) Öğrenme
 
8.Bir anne 4 yaşındaki çocuk için boyama kitabı alırken kitapta yer alan Çizimlerin ayrıntı içermemesine dikkat etmiştir.

Annenin bu konuda dikkatli davranmasının gelişim açısından nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Çocuktan beklentisinin yüksek olması       
B) Çocuğun isteklerini dikkate alması 
C) Çocuğun görme duyusuna ilişkin yetersizliği  
D) Çocuğun ayrıntı içeren çizimlerden hoşlanmaması 
E) Çocuğun gelişiminin Bireysel farklılık göstermesi
 
9.İlk kez denizatını duyan Simge bunun binilebilecek bir at olduğunu düşünmüştür.
Ancak deniz atları ile ilgili izlediği bir belgesel sonucunda deniz atları ile ilgili bu düşüncesini değiştirmiştir.

Bu durum Piaget'in bilişsel gelişim kuramına göre hangi kavramla açıklanabilir?
A) Korunum    B) Tersine çevirememe  C) Özümleme    
D) Uyumsama    E)Algı
 
10.Annesi Emre'ye hastanın istersen dörde istersen 8 e bölerek yiyebilirsin demiştir.
Emre ise hastamız sekize bölersen çok olur o kadar yemem cevabını vermiştir.

Emre Piaget'in bilişsel gelişim dönemlerinden hangisinde yer almaktadır?
A) Duyusal dönem B) Soyut işlemler dönemi     C) Somut işlemler dönemi  
D) Motor dönem     E) İşlem öncesi dönem

cevaplar
1b2c3d4a5c6b7b8c9d10e