nedir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nedir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Mart 2016 Cumartesi

Türkiyedeki Karstik Şekiller Nelerdir ? Karstik Aşınım ve Birikim Şekilleri. Kpss , Ygs hazırlık Notu



TÜRKİYE’DE KARSTİK ŞEKİLLER

Türkiye'de karstik şekiller Kalker, jips, Kaya tuzu ve tebeşir gibi kolay çözünebilen kayaçların bulunduğu alanlarda Yer altı ve yer üstü sularının oluşturduğu şekillerdir.
Türkiye'de karstik şekiller en fazla Akdeniz Bölgesi'nde Özellikle de Antalya bölümünde yer alır. Akdeniz Bölgesi'nde sonra İç Anadolu Bölgesi'nde oldukça yaygındır.
Karstik alanlarda su dibe sızdığı için toprak verimsizdir.  Nüfusu itici özellik gösterir , seyrek nüfuslanmış yerlerdir.

Karstik Aşınım Şekilleri
Lapya:  En küçük birimi çukurlarıdır.

Dolin: Lapyadan büyüklerinin çukurlarıdır.

Uvala: Dolinlerin bir araya gelerek oluşturduğu oyuklardır.

Polye: En geniş karstik aşınım şekilleridir.

Mağara: Yer altındaki oyuklardır.  İnsuyu, Karain, Damlataş, Dim,  Ballıca mağaraları buna örnektir.

Obruk: Mağara tavanlarının çökmesiyle oluşan derin kuyulardır. Mersin'de yer alan cennet ve cehennem obrukları buna örnektir.

Karstik Birikim Şekilleri
Sarkıt : Mağara tavanlarından kirecin birikmesiyle oluşur.

Dikit:  Mağara tabanlarında kirecin birikmesiyle oluşur.  

Sütun:  Sarkıt ve dikit in birleşmesiyle meydana gelir.

Traverten:  Kirecin geniş alanda birikmesiyle oluşur. Antalya travertenleri Türkiye'deki en geniş travertenlerdir.   En tanınmış travertenler ise Denizli'deki Pamukkale travertenleridir.

11 Mart 2016 Cuma

Türkiyede Rüzgar ve Buzul Aşındırma , Biriktirme Şekilleri Nelerdir , Coğrafya Kpss ve Ygs Hazırlık Notları



Türkiye'de rüzgarlar:

Rüzgarlar yağışın az bitki örtüsünün zayıf toprağın Kuru ve taneli olduğu alanlarda etkili olmaktadır.
Ülkemizde Rüzgar aşındırma ve biriktirme şekilleri ve en fazla İç Anadolu'da özellikle de Konya ve Karapınar çevresinde rastlanır.
Ayrıca Güneydoğu Anadolu'da kıyılarda rüzgarların etkisi vardır.
  

 Mantar Kaya: Rüzgarın sürüklemiş olduğu tanecikleri kaya yüzeylerine çarpması sonucu kayaların aşınması sonucu oluşan mantar şeklindeki şekillerdir. Bunlara şeytan masası yada doğal masa da denir.


Rüzgar Mağaraları: rüzgarların taşımış olduğu kum taneciklerini fazla yükseklere çıkaramaması sonucu kayaların sadece alt kısımlarını oyar. Kayaların alt kısımlarının oyulup , üst kısımlarının oyulmaması sonucubir tür maşağa meydana gelmesine neden olmaktadır.
Meydana gelen bu oyuklara rüzgar mağarası adı verilir. 


Tafoni:   Büyük kayaların üzerinde meydana gelen kekleuş (üstüste sıralanmış, süngerimsi şekiller) yuvalarına benzeyen şekildeki oyuklara verilen isim tafonidir.
 

Türkiye'de buzullar:
Dış kuvvetler içinde ülkemizde etkisi en az olan unsurlardır.
Matematik konumumuz itibariyle yaklaşık 2500 metreden daha yüksek kesimlerde buzul şekillerine rastlanır.
Buzul şekillerine en fazla Doğu Anadolu Bölgesi'nde yükselti nedeniyle rastlanmaktadır.



                                Türkiye'de buzul şekillerinin bulunduğu alanlar şöyle sıralanır.




Doğu Anadolu'da: buzul ,Bingöl ,Tendürek, Ağrı ,Süphan ,Mercan.
Karadeniz'den: Mescit, Yalnızçam, Kaçkar, Giresun. 
Akdeniz'de: Aladağlar, boklarlar, dedegöl, geyik.  
Marmara'da: Uludağ'da buzul şekilleri bulunur.

Kpss ,ygs, hazırlık,ders,not, türkiyede, rüzgar ve buzul aşındırma şekilleri

23 Şubat 2016 Salı

Türkiye'nin Akarsuları ,Türkiye'de Görülen Akarsu Aşındırmasının Şekilleri, Türkiye'de Görülen Akarsu Birikim Şekilleri




TÜRKİYE’NİN PLATOLARI
Akarsular tarafından yarılmış yüksek düzlüklere Plato denir. Ülkemizde Plato bakımından oldukça zengindir. Çünkü III. zamanda dış kuvvetler tarafından güzel düzleştirilen araziler (peneplen) IV. zamanın başlarında topraktan yükselmeye uğramış en yüksek düzlükler oluşmuştur . Ükemizdeki platolar yükseltisi genel olarak doğuya doğru artar.

Türkiye'nin başlıca platoları şunlardır.
 İç Anadoluda; Cihanbeyli Haymana Bozok Uzunyayla platoları bulunur ülkemizde Plato açısından en zengin bölgedir 12 tane plato vardır Bu bölgedeki platolarda sulama sorunu vardır nüfus yoğunluğu oldukça azdır genelde tahıl Tarımı ve küçükbaş hayvancılık yapılır.

Doğu Anadoluda; Erzurum Kars ve Ardahan platoları bulunur. Türkiye'nin en yüksek platolardır volkanik oluşumlu dururlar. Yazları yağışlı geçer büyük baş mera hayvancılığı yaygın olarak yapılır.

Akdeniz'de Teke ve Taşeli platoları bulunur karstik platolar su sorunu nedeniyle tarım fazla yapılamaz Türkiye'nin en az nüfuslu alanlarındandır.

Marmara'da Çatalca Kocaeli platoları bulunur Türkiye'nin en alçak sanayinin nüfus miktarı ve yoğunluğunun en fazla olduğu platolardır.

Güneydoğu Anadolu'da Gaziantep Şanlıurfa Diyarbakır ve Adıyaman platoları bulunur bu bölgede platolar İç Anadolu platolarında benzer özellikler gösterir Gaziantep Platosu çevresinde  Akdeniz iklim özellikleri görülmektedir.

Ege'de Yazılıkaya platosu vardır.  (Ancak bu Platon'un bir bölümü de İç Anadolu Bölgesi'nde yer almaktadır.)

Türkiye'nin Akarsuları
 Herhangi bir kaynakla beslenen ve bir yatak içinde sürekli akış bulunan sulara Akarsu denir.

Doğduğu yere kaynak döküldüğü yere ağız kaynağı ile ağızı arasında kalan kısma çığır denir.

Türkiye'de ve dünyada yeryüzünün şekillenmesinde en etkili dış kuvvet akarsulardır.

Yurdumuzun yüksek ve engebeli olması akarsularımızın aşındırma ve biriktirme faaliyetlerinin fazla olmasının nedenidir.

Türkiye'de görülen Akarsu aşındırmasının şekilleri
1. Vadi: Akarsular tarafından yarılmış sürekli inişi olan çukurluklar Çentik vadi Kanyon vadi boğaz Vadi gibi türleri vardır.

2. Menderes: Akarsuyun yatak eğimin azaldığı yerlerde büklümler çizerek akmasıdır hem aşındırma hem de biriktirme şeklidir en çok Ege akarsularında görülür.



3. Dev kazanı: Daha çok Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde görülür akarsuların Şelale yaparak akmasıyla açtığı oyunlardır Manavgat Tortum güzel örnekleridir.




  

4. Kırgıbayır En çok İç Anadolu'da görülür Sen sularının oluşturduğu pürüzlü yüzeyler nedir.

  


5. Peribacası: Volkanik arazilerde Akarsu aşındırması ile oluşan şekillerdir ülkemizin en yaygın İç Anadolu Bölgesi'nde görülür Kapadokya yöresi özellikle Peri bacalarıyla doludur.

   

6. Peneplen: Yontukdüz ü Akarsu aşındırmasının en son aşamasıdır düzleştirilerek deniz seviyesine yaklaşmış arazidir ülkemizde sadece Marmara Bölgesi'nde rastlanır.

  

 

Türkiye'de görülen Akarsu birikim şekilleri
1. Delta: Akarsuların denize doldurmasıyla oluşturduğu şekiller bir Çukurova Bafa gibi.

2. Birikinti konisi: yamaçlardan inen akarsuların Dağın eteğine yaptığı birikintilerdir.

3. Dağ eteği ovası: Bursa Ovası'nda olduğu gibi birikinti konilerinin birleşmesiyle meydana gelir.

4. Dağ içi Ovası: Doğu Anadolu'da yer alan Erzincan Pasinler Erzurum Malatya Elazığ Bingöl Muş ovaları bu oluşuma örnek olan ovalardır dağlar arasındaki çöküntü alanlarında akarsuların yaptığı biriktirmeler ile oluşan ovalardır.
5. Irmak adası: akarsuyun yatak öneminin azaldığı yerlerde yatak içerisinde oluşan adacıklara Irmak adası denir.

DİKKAT: Akarsularda yatak eğiminin arttığı yerlerde aşındırma yatak deyiminin azaldığı yerlerde ise biriktirme şekilleri meydana gelir.



16 Şubat 2016 Salı

İslamiyet Öncesi Türk Devletlerinde Kültür ve Medeniyet Kpss Ders Notları Ayrıntılı



İslamiyet Öncesi Türk Devletlerinde Kültür ve Medeniyet 

DEVLET YÖNETİMİ

Türklerin tarihteki en büyük özelliklerin biri de teşkilatçı bir millet olmalarıdır.
 Bu özellik Türklerin yıkılan devletlerin yerine hemen yenisini kurmalarında kolaylık sağlamıştır.

İlk Türk devletlerinde bulunan siyasi teşkilatlanma senin en üst basamağında İl (devlet ) oluşturuldu.

Devletin başında bir Hakan bulunurdu.

Hükümdar
Türk devletlerinde egemenliğin ve siyasi iktidarın en başta gelen unsuru hükümdar idi.

Hükümdarın kullandığı unvanlar:
Kağan
Hakan
Han
Şenyü
Yabgu
Tan-hu
İlteber
İdikut
İlteriş

Hükümdarlık sembolleri :
Otağ ( Hakan çadırı)
Örgin (taht)
Tuğ (sancak)
Kös (davul)
Yay

Hükümdarın özellikleri:
Cesur ve kahraman olmak ( Alp)
Bilge olmak
Adil olmak
Erdemli olmak

Hükümdarın görevleri:
Orduya komuta etmek
Yöreyi uygulamak
Birlik ve adaleti sağlamak
Açları doyurmak
Çıplakları giydirmek

Devleti yönetme yetkisinin Tanrı tarafından verildiğine inanılırdı.
Bu yetkiye kut denirdi. Kut'un kan yoluyla hükümdarın tüm erkek çocuklarına geçtiğine inanılırdı. Karnında kut taşıyan kişiler ülke topraklarında eşit haklara sahipti.
Bu durum da ilk Türk devletlerinde taht kavgalarına neden olmuştur.

Hükümdar eşlerine katun (hatun) denirdi.
Hatun gerektiğinde vekil olarak devlet Başkanlığı yapar elçileri kabul eder ve devlet Meclisine katılabilirdi.
Bu durum ilk Türk devletlerinde kadının devlet yönetiminde söz sahibi olduğunu gösterir bir durumdur.

Veraset Sistemi
 Türk devletlerinin en zayıf yönü veraset yani tahta geçme konusunun belli bir kurala bağlanmamış olmasıydı.
Türk töresine göre ülke hanedan ailesinin ortak malı sayılıyordu.

Bu anlayış Türk Devletlerinde sık sık taht kavgalarının yaşanmasına ve dolayısıyla kurulan devletlerin kısa sürede yıkılmasına neden olmuştur.

Kurultay ve hükümet
ilk Türk devletlerinde devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı meclis i Kurultay (toy ya da kengeş) denirdi.

Uyarı: Özellikle Hunlar ve Göktürkler zamanında Bahar mevsiminin başlangıcında düzenlenen şölenleri de toy adı verilmiştir.

Mecliste asker ve sivil tüm yöneticilerle boy beyleri ve tabi kavimlerin yöneticileri katılırdı.
Hakan meclisin doğal başkanıydı.
Siyasi örgütlenmenin en önemli kurumlarından biri de ayukı ( hükümet) idi.
Hükümetin başında aygucu (bugünkü başbakan yardımcısı) bulunuyordu.

İkili teşkilat
İlk Türk devletlerinde ülke sağ sol , doğu batı şeklinde ikiye ayrılarak yönetilmiştir.

Bu durum İlk Türk devletlerinin federal yönetim anlayışına sahip olduğunu gösterir.

Kağan doğuda oturur batıda ise Hanedan üyelerinden yabgular bulunur ve Doğu adına ülkenin Batı topraklarını yönetmekle görevlendirilirdi.

NOT: İlk Türk devletlerinde hükümdar çocukları olan Tiginler devlet yönetimi konusunda deneyim kazanmaları için ülkenin çeşitli yerlerinde şat ünvanıyla yönetici olarak gönderilirdi.
Bu uygulama daha sonra kurulan Türk devletlerinin de etkilemiştir Örneğin Selçuklularda görülen Atabeylik uygulaması Osmanlılarda görülen lalalık uygulaması buna benzer uygulamalardır.