ders notu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ders notu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Mart 2016 Salı

Türkiyede Başlıca Akarsuları ve Kapalı Havzalar hangileridir , Kpss/Ygs hazırlık


BAŞLICA AKARSU HAVZALARIMIZ

Akarsu havzalarımız, bir akarsuyun kollarıyla birlikte sularını topladığı ve boşalttığı alana akarsuyu 

havzası denmektedir. Akarsu topladığı suları denize ulaştırabiliyor ise açık Havza göle dökülür, 

buharlaşıp kaybolur ya da yer altına sızar yok olursa kapalı havuz adını alır. Akarsu havzalarının açık 

yada kapalı olması bulunduğu bölgenin iklim yer şekilleri arazisinin jeolojik yapısına bağlıdır. 

Ülkemizdeki akarsuların çoğu denize döküldüğü için açık havzalıdırlar.

Başlıca kapalı havzalarımız:
İç Anadolu kapalı havzaları: Etrafının dağlarla çevrili olması, yarı kurak iklim koşullarının yaşanması, 

yazılarının sıcak geçmesi ve buharlaşmanın oldukça fazla olması sebebiyle İç Anadolu Bölgesi'nde Tuz 

Gölü, Afyon Akçay ve Konya kapalı havzaları meydana gelmiştir.

Göller Yöresi kapalı havzası:

Kalkerli yapıya sahip olması ve tektonik hareketlerle oluşan yer şekilleri etkisiyle yörede Burdur'da 

Acıgöl kapalı havzaları meydana gelmiştir.

Van Gölü kapalı havzası:
Gölün etrafının dağlarla çevrili olması nedeniyle kapalı havza alanı meydana gelmiştir Hazar Gölü kapalı 

havzası Doğu Anadolu bölgesinde kaynağını alan Aras ve kura nehirleri Hazar Gölü'ne dökülerek kapalı 

havza meydana getirirler.

28 Şubat 2016 Pazar

Osmanlı Devletinde Toprak (Arazi) Bölümleri Nelerdir ?



OSMANLI TOPRAK YAPISI

Miri Arazi ve Bölümleri

Miri arazi: Devlet hazinesine ait olan bu topraklar 2003 biçilmesi amacıyla reayaya bırakılmıştır.

1. Mukatta
: Geliri doğrudan doğruya devlet hazinesine gitmek üzere ayrılmış olan topraklardır.
2. Yurtluk: Gelirleri sınır boylarındaki askerlere verilen topraklardır.
3. Ocaklık: Gelirleri Kale muhafızlarına ve Tersane giderlerine ayrılan Toprak parçasıdır. 
4. Paşmaklık: Gelirleri padişah kızlarına ve annelerine ve İşleri'ne ayrılan topraklardır.
5. Malikane: Üstün hizmetlerine karşılık geliri bazı devlet görevlilerine verilen topraklardır.  

6. Vakıf:  devlet hazinesine ait olan yada kişilerin mülk arazi gelirlerinin sosyal kurumların masrafları için ayrılan topraklardır.
7. Dirlik: Gelirleri yararlılığı görülen kişilere verilen topraklardır. Has ,zeamet ve tımar olmak üzere üçe ayrılmıştır dirlik toprakları.

Dirlik arazi bölümleri:

1. HAS: Geliri 100.000 akçeden fazla dirliklerdir. Padişaha, Hanedan üyelerini, veziriazama Beylerbeyi'ne ,Sancak beylerine ve üst düzey devlet görevlilerine verilirdi.

2. ZEAMET: Geliri 20 bin ile 100 bin arasında olan dirliklerdir.  Eyalet merkezlerinde oturan üst düzey yöneticileri Hazine ve tımar defterdarlarına ,sancaklardaki alay beylerine verilirdi.

3. TIMAR: Geliri 3 bin ile 20 bin akçe arasında olan dirlikleridir. Osmanlı Devleti'ne hizmeti olan bir bölüm asker ve memurlara verilen dirliklerdir.

HATIRLATALIM: Selçuklulardaki ikta sistemi Osmanlı Devleti'ndeki Dirlik sisteminin karşılık gelmektedir.
·         Dirlik sistemi ile toprakların boş kalması önlenmiştir.
·         Üretimde süreklilik sağlanmıştır.
·         En ücra yerlere kadar devlet otoritesi taşınmıştır.
·         Asker ihtiyacı karşılanmıştır.

Mülk Arazi ve Bölümleri:
 Mülk Arazi, kişilerin elinde bulunan ve tamamen kişilere ait olan topraklardır.Fetihleri öncesinde halka ait olan bu topraklar fetihler sonrasında yine o yöre halkına bırakılırdı.

1. Öşri Toprak:  Mülkiyeti Müslümanlara ait olan topraklardır.
2. Haraci Arazi: Bu toprak mülkiyeti Müslüman olmayan yani gayrimüslimlere ait olan topraklardır.

DİKKAT:  Osmanlı Devleti'nde toprağın sebepsiz yere boş bırakan köylüden çift bozan vergisi alınır toprağa el konulurdu ilk olarak dağıtılan topraklara ve diğer mallara devletin el koyması esasına Müsadere adı verilirdi.

26 Şubat 2016 Cuma

Başlıca Akarsularımız Kolları Üzerindeki Barajlar ve Döküldükleri Denizler Nerelerdir ?

BAŞLICA AKARSULARIMIZ

Ülkemizdeki akarsuların büyük bir kısmı kaynağını topraklarımızdan alır ve yurdumuzu çevreleyen denizlere dökülür.

Bazı akarsular kaynağını ülke dışından alır. Ülkemizde denize dökülür ( Meriç Asi gibi). Bazı akarsular yurdumuzdan kaynağını alır, ülkemiz sınırları dışına çıkarak dışarıda denize dökülür. (Çoruh, Fırat, Dicle , Aras ,Kura gibi )
Türkiye'nin komşu ülkelerinin de sınır oluşturan akarsular: Meriç Yunanistan ile Asi Suriye'yle ,Dicle Suriye ile Aras Ermenistan ile Tunca ise Bulgaristan ile sınır oluşturur.

Karadeniz'e dökülen akarsular:  Karadeniz bölgesi ülkemizin en geniş açık fazlasına sahip, Türkiye akarsularının üçte biri Karadeniz'e dökülür.  Karadeniz'deki dağlık alanlarda kaynağını alan akarsularımızın boyları kısadır ve akarsular Aksu, Değirmendere, Fırtına Deresi  , Melet yıl boyunca bol su taşırlar.

Çoruh Nehri :
Dar ve derin vadiler içinde akar.  Akış hızı fazladır.
Akımın en az kışın kar erimelerinden dolayı en fazla ilkbaharda olur.
 Mescit dağlarından doğar Gürcistan'da Karadeniz'e dökülür.
Üzerinde su sporları (rafting) yapılır.

Yeşilırmak:
 Kelkit ve çekerek kollarıdır.
Döküldüğü yerde Çarşamba Deltası ne oluşturur.
Üzerinde Almus  , Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu barajları vardır.

Kızılırmak:
Tamamen sınırlarımız içinde kalan ve en uzun akarsuyumuzdur.
Delice ırmağı , Devrez çayı ve gök Irmak kollarıdır.
Döküldüğü yerde Bafa deltasını oluşturur.
Üzerinde Hirfanlı  , Kesikköprü , Altınkaya barajları vardır.

Sakarya Nehri :
Porsuk, Ankara çayı  , Mudurnu ve Göksu kollarıdır.
Döküldüğü yerde derinlik ve akıntılar nedeniyle belirgin bir delta oluşmamıştır.
Üzerinde Hasan Polatkan,  gökçekaya  barajları vardır.
Bunların dışında ; Doğankent çayı ,Yenice ırmağı ve Bartın Çayı Karadeniz'e dökülen akarsular dır.


Marmara Denizi'ne dökülen akarsular: Kısa boylu ve dar havzalıdırlar.
Akış hızları ve yatak eğimleri az olduğu için enerji potansiyeli oldukça düşüktür.
Susurluk ve kolları olan Nilüfer , Kemalpaşa ve Koca çay ile Gönen ve biga çayları Marmara Denizi'ne dökülen akarsularımızdır.

17 Şubat 2016 Çarşamba

Türk- İslam Devletlerinde Kültür ve Uygarlık Kpss Hazırlık Çalışma Notu

                                           Türk- İslam Devletlerinde Kültür ve Uygarlık


Merkezi örgütlenme
 Devleti yönetecek olan Hanedan üyeleri küçük yaşta bilim adamlarının yanında eğitim görerek yetiştirilirdi.



Daha sonra Atabeyler gözetiminde melik ünvanıyla illere vali olarak kullanırlardı.

Fakat meliklere Savaş açma ve siyasi görüşme yapma yetkisi verilmemiştir.


·          Bu durum merkezi Otoritenin ve ülke bütünlüğünün korunması istendiğini göstergesidir.


Türk İslam Devletleri'nde işleri yürüten büyük divan ve diye divanlar bulunmaktaydı.

Büyük divana çoğunlukla hükümdar, gerektiği zamanlar ise Vezir başkanlık edebilmekteydi.


Not: inşa ,hırs ,İşrak istifa divanlarının başkanları ile pervane gibi görevliler büyük divanın üyeleridir.

Nihayet-i Saltanat Divanı

Bu divanda güvenilir komutanlar ve devlet adamları bulunurdu.  Bunlara Naib denilirdi.

Hükümdar başkentte olmadığı zaman ona ait işleri yürütür.

İstifa Divanı

Mali işleri yürütür başkanına müstevfi denirdi

Divan-ı pervane

Divanda görüşülen arazi defterlerinde yer alan dirliklerle ilgili kararlarını düzenledi.

Divani pervanenin başkanına pervaneci denirdi.

Divanı Arz

Savunma ile ilgili işleri yürüten divandır. Başkanına Emir'i arz denirdi.

Divanı Tuğra devletin iç ve dış yazışmalarını bakan Divan başkanına tuğrai denirdi.

Divanı israf askeri ve adli işleri dışında mali yönetim ile ilgili işleri denetleyen divandır başkanına müşrif denirdi.

Taşra Teşkilatı

Türk İslam devletlerinde ülke vilayetleri ayrılmıştır. Yönetim bakımından üç ayrı vilayet vardır.
a.Meleklerin yönettiği vilayetler
b.Divan İdaresi vilayetleri subaşılar yönetiyor
c.Sınırlarda bulunan eyaletler üç beyleri yönetir

Vilayetlerde belediye işlerini yürüten kişi Muhtesip denirdi adı verilen askeri valiler bulunurdu yargı işlerini kadılar yürütürdü sınırlardaki güvenliği ise Mirliva sağlardı.


İdari kavramlar

Melik: Hükümdarların erkek çocukları Şehzadelerdir.
Emir ül ümera: ordu komutanı Naip Sultan vekili emir i dad örfi hukuktan sorumlu kişi yani adalet bakanı Amid:  illerde bilgi toplama görevi yürüten defterdar

Atabey: melikleri yani şehzadeleri yetiştirmek ve danışmanlığı yapmak üzere gönderilen devlet adamı ve Eğitimciler
Subaşı: eyaletlerde güvenlikten sorumlu aynı zamanda savaşlarda da Ordu Komutanlığı'nda görevli kişilerdir.

Toprak yönetimi
Has Arazi: geliri hükümdara ait olan topraklardır
İkta arazi: Devlet memurlarına ve Ordu'da yer alanlara hizmet ve maaş karşılığı verilen topraklardır.
Bu topraklar hizmetlerin sürdürülmesi karşılığında babadan oğula geçebilirdi.
Toprak sahibi toprağa 3 yıl boş bırakırsa elinden alınırdı ikta sahipleri gelirlerinin bir kısmı ile Sipahi denilen atlı asker beklemek durumundadır.

Mülk arazi: şahıslara ait topraklardır

Vakıf arazi: Bu arazilerin gelirleri dinsel sosyal kültürel konularla ilgili çalışmalarda kullanılırdı.

·         Bu durum sosyal devlet olgusunu hizmet edildiğinin kanıtıdır.


Askeri Teşkilat

Hassa (Gulam): Birlikleri değişik milletlerin köle ve tutsak çocuklarından meydana getirilen özel eğitimden geçirilen askerlerdir.

Hükümdarı ve Sarayı korumakla görevli dediler.
Tımarlı sipahileri ikta topraklarının geliri ile yetiştirilen askerlerdir.

Ordu'nun temelini oluştururlardı.
ikta askerleri genellikle Türklerden meydana gelirdi.

Uç kuvvetler:
Sınır boylarında yaşayan türkmenlerden oluşuyordu.

Bağlı beylikler: Savaş zamanında bağlı beyliklerin göndermek zorunda olduğu askerlerdir.

Hukuk Sistemi

Hukuk sistemi şer-i ve örfi olmak üzere ikiye ayrılmıştır.

Şer'i hukuk: Davalara  kadılar bakardı kadıların üzerinde hükümetin etkisi olmazdı.

Örfi hukuk: Asayişi bozan ve yasaları çiğneyenler ile ilgili davaları içerikli bu davalara bakan kişi Emir'i dad denirdi.

Kadıların yetki ve görevleri şunlardır

Davalara başkanlık etmek
Taşrada idarecilik yapmak
Merkezden gelen emirleri halka duyurmak
Noterlik yapmak

Kadınların sorumlu olduğu alanlar
Ticari davalar
Evlilik ve boşanma işleri
Miras işleri
Vakıfların denetimi

Türk İslam devletlerinin başlıca gelir kaynakları


Gümrük vergisi

Tarım ürünlerinden alınan vergi
Cizye ve haraç Müslüman olmayanlardan alınan vergi
Hayvan sürülerinden alınan vergiler
Bağlı beyliklerden alınan vergiler
Savaşta elde edilen ganimetler
Maden gelirleri

Bilginler
 Biruni
İbni rüşd
Zemahşeri
Harezmi

Ömer Hayyam
 İbni Sina





Biruni: Gazneli Mahmut döneminde yetişmiş olan Biruni matematik alanında çalışmalar yapmıştır.
Bilimlerin ilerlemesi önündeki en büyük engelin serbest düşüncenin olmayışı olduğunu savunmuştur.
Enlem ve boylam tespit eden Biruni Dünya'nın Güneş etrafında dönüşünün bir yılda gerçekleştiğini ispatlamıştır.
 Asar-ül Bakiye adlı eserinde Asyalı Milletler hakkında bilgi vermekte ve astronomiden bahsetmektedir.

İbni rüşd: (Avaros) Oğuz İspanya'da Endülüs yetişmiştir.
 Endülüs Emeviler döneminde yaşayan avrupalılara Aristo'yu tanıtan kişidir.
Aklın ,inancın önünde olması gereği fikrini savunan kişidir.

zemahşeri: Harzemşahlar döneminde yaşamış olan zemahşerinin keşşaf adlı eseri ve mukaddimet'ül edep adlı bir gramer kitabı önemli eserlerindendir.

Harezmi: Matematik astronomi ve Coğrafya bilginidir. Cebiri sistemleştiren Harezmi'nin kitabü'l cebr ve'l mukabele adlı eseri bulunmaktadır.

Ömer Hayyam:
Büyük Selçuklular döneminde en ünlü bilgin ve şairlerdendir.
Matematik, astronomi ve edebiyat alanlarında çalışmalar yapmıştır.
Celali takvimini hazırlamıştır rubailer günümüze kadar ulaşan en önemli eserlerinden biridir.

İbni Sina (Avicenna) Olarak tanınan İbni Sina'nın el kanun-u fit -Tıp adlı kitabı dünyaca ünlüdür.
Küçük kan dolaşımı üzerine çalışmalar yapmıştır.

14 Şubat 2016 Pazar

Buluş / Keşfetme Yöntemiyle Öğretme Yaklaşımı Kpss Hazırlık Ders Notu



              1. b. Keşfetme Yoluyla Öğrenilmesi Yaklaşımı:

Bu yöntem Bruner tarafından ortaya atılmıştır. Öğretim bir problemle başlar.
Öğretmen problemi ilişkin kaynak önerir, Ön bilgiler ve örnekler verir, sonra problemle ilgili verileri öğrenci toplar ve analiz ederek soyutlamalara , genellemeleri ve kavramlara ulaşır.
Bu nedenle öğrencinin etkin olmasına dayalı güdüleyici bir öğretme yoludur.
Öğrenci problem çözme becerisini problem çözme aşamalarını izleyerek bu öğretim stratejisi ile kazanır.

Problem çözme aşamaları şunlardır:
1. Problemin farkına varma problemi hissetme
2. Problemi tanımlama
3. Problemin çözüm seçeneklerini belirleme
4. Bilgi toplama
5. Bilgilerin analizi
6. Genellemelere ve sonuçları ulaşma

Düşünce yeteneğini geliştirme de buluş yoluyla öğretim yaklaşımı kullanılmalıdır.
Problemin seçiminde ve çözümünde problem senaryosunun öğrencinin merakını uyandırıyor olması ve örneklerin seçimi çok önemlidir. Çünkü öğrenciler örnekleri inceleyerek kavramı ve genellemelere ulaşabilmektedirler.
Örneklerin istenen nitelikte olmaması genellemelerin öğrenilmesini güçleştirmektedir.

Buluş yoluyla öğretim öğretmenin sınıfa geçirdiği ilgi ve merak uyandıran bir soru ve örnek ile başlar. Öğretmen bu örneği verdiği önem bilgilerle öğrenciye tanımlatır. Sonra öğretmen farklı bir örnek sunar ve bu örneği de öğrenciye tanımlatır. Daha sonra iki örnek arasındaki bağlantının öğrenci tarafından kurulması sağlanır.
Böylelikle öğrenci keşfetmeye sonucu varmayı ve tümevarmayı öğrenecektir.
Öğrencilerde farklı örnekleri geçirmesi istenerek genellemelere varması sağlanırsa buluş yoluyla öğretim etkili bir biçimde kullanılmış olur.
Buluş yoluyla öğretimin kullanım aşamaları aşağıda ayrıntılı verilmiştir.

Buluş Keşfetme Yoluyla Öğretim Adımları:

1. Öğretmen örneği sunar
2. Öğrenci örneği tanımlar
3. Öğretmen ek örnekler sunar
4. Öğrenci yeni örnekleri tanımlar birinci örnekler bağ kurar
5. Öğretmen ek örnekler verir ve olumsuz örnekler sunar
6. Öğrenci örnekleri karşılaştırır ve duruma ters düşen örnekleri belirler
7. Öğretmen öğrenciden anında örneğin özelliğini ya da örnekler arası ilişkiyi olmasını ister
8.  Öğrenci tanıma yapar ve ilişki kurar
9.  Öğretmen öğrencinin örnekler bulmasını ister

Sunuş yoluyla öğretim ve soyut kavram olgu ve düşünceler öğretmen tarafından sunulur ve örneklerle açıklanırken , buluş yoluyla öğretim de önce örnekler verilir , öğrenci soyut kavram olgu ve düşünceye kendisi ulaşır.